Tom işini uygun bir şekilde yapmak istedi.
 - Tom wanted to do his job properly.
Biz onu uygun bir şekilde yapacağız.
 - We're going to do it properly.
Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
 - My boy can't do addition properly yet.
Dişlerini gereği gibi fırçalıyor musun?
 - Are you brushing your teeth properly?
Tom çalışanlarına düzgün bir şekilde nasıl davranacağını bilmiyor.
 - Tom doesn't know how to treat his employees properly.
Düzgün bir şekilde eğitilirse müzikal yetenek geliştirilebilir.
 - Musical talent can be developed if it's properly trained.
Tom'un işi uygun şekilde yapmak için zamanı yoktu.
 - Tom didn't have time to do the job properly.
IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.
 - The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.