finanzmittel

listen to the pronunciation of finanzmittel
German - Turkish
finansal kaynak
maddi kaynaklar
maddi kaynak
English - Turkish

Definition of finanzmittel in English Turkish dictionary

means
vasıta

Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı. - The fisherman saved himself by means of a floating board.

Bazı kaçış vasıtaları bulmalıyız. - We must devise some means of escape.

means
{i} vesile
means
ulaşım araçları
means
(Dilbilim) aracı

Ancak, sadece insan topluluğunun bir iletişim aracı olarak sözlü dili vardır. - However, only the human community has verbal languages as a means of communication.

En kısa sürede işi durdurmak zorunda olduğunu bir SMS aracılığıyla bildirdim. - I reported to him by means of an SMS that he had to stop his work as soon as possible.

means
kolaylık
means
(Matematik) içler
means
(Ticaret) araçlar

Onların hepsinin bağımsız araçları vardır. - All of them have independent means.

Mümkün olan tüm araçlar denendi. - All possible means have been tried.

means
para

O, kazandığından çok para harcıyor. - She lives beyond her means.

O, kazandığından çok para harcıyor. - He lives beyond his means.

means
yöntem
means
gelir

Onunla, Boeing diğer sorunların da olabileceği, ama mürettabat işini doğru şekilde yaparsa bir kazadan kaçınılabileceği anlamına gelir. - By that, Boeing means that there may also have been other problems, but that an accident could have been avoided if the crew had done their job correctly.

Amnezi, hafıza kaybı anlamına gelir. - Amnesia means loss of memory.

means
yol

Onu ikna etmek için her yolu kullanmalıyız. - We have to use every means to persuade him.

O, Nancy ile özel olarak konuşmanın bir yolunu buldu. - He contrived a means of speaking to Nancy privately.

means
{i} servet, varlık
means
ne pahasına olursa olsun

Ne pahasına olursa olsun, onu istediğini söyledin! - You said you wanted it by any means!

means
taşıtlar
means
(Mukavele) vasıta, araç, vesile
means
{i} servet
means
şüphesiz

İngiliz dili şüphesiz en kolay ve aynı zamanda uluslararası iletişimin en etkili aracıdır. - The English language is undoubtedly the easiest and at the same time the most efficient means of international communication.

Şüphesiz onu ben yapacağım. - I'll do it by all means.

means
means to an end araç