Turkish - English
Definition of finans in Turkish English dictionary
- finance
In order to finance the war, bonds are issued.
-Savaşı finanse etmek için tahvil ihraç edilmektedir.
Tom claimed to be an expert in finance.
-Tom finans alanında bir uzman olduğunu iddia etti.
- banking
- etc
- money management including investment
- science of money management
- finans uzmanı
- Finance Specialist
- finans bölümü
- (Ticaret) finance department
- finans direktörü
- (Ticaret) chief financial officer
- finans dünyası
- (Ticaret) financial world
- finans haberleri
- financial news
- finans kuruluşu
- (Ticaret) financial institution
- finans müdürü
- (Ticaret) finance manager
- finans sistemi
- (Ticaret) fiscal system
- finans yönetimi
- (Ticaret) financial management
- finans şirketi
- (Ticaret) finance company
- finans devi
- financial giant
- finans dünyası
- the street
- finans kredisi
- (Ticaret) financial borrowing
- finans kurulu başkanı
- (Ticaret) chief finance officer
- finans memuru
- (Ticaret) financial officer
- finans raporu
- (Ticaret) fiscal report
- finans sayışımı
- financial accounting
- finans sağlayan kimse
- financial provider
- finans ve hazine müdürü
- (Ticaret) finance and treasury manager
- Savunma Bakanlığı Muhasebe Finans Dairesi
- (Askeri) Defense Finance and Accounting Service
- kurumsal finans temsilcisi
- (Ticaret) corporate financial lead
- yabancı askeri finans programı
- (Askeri) foreign military financing program
- şirketler--finans
- corporations--finance
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of finans in Turkish Turkish dictionary
- Para, mal
- Mali işler