Turkish - English
Definition of fi̇gür in Turkish English dictionary
- figür
- figure
She has a well-proportioned figure.
-O orantılı bir figüre sahiptir.
This figure is supposed to represent Marilyn Monroe, but I don't think it does her justice.
-Bu figürün Marilyn Monroe'yu temsil ettiği varsayılır, ama onun adaletini temsil ettiğini sanmıyorum.
- figür
- figure (in drawing, painting, sculpture, dancing, music)
- figür-zemin
- (Pisikoloji, Ruhbilim) figure-ground
- anahtar figür
- key figure
- belirsiz figür
- ambiguous figure
- grotesk figür
- grotesque
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of fi̇gür in Turkish Turkish dictionary
- (Osmanlı Dönemi) Fr. Oyuncunun hareketi
- (Osmanlı Dönemi) Mecaz
- (Osmanlı Dönemi) Resim, şekil, canlı resim
- figür
- Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- figür
- Birbirini izleyerek melodik ve ritmik bakımdan bir bütün oluşturan notalar grubu
- figür
- Bir dansı veya oyunu oluşturan ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri
- figür
- Sliüet
- figür
- Bir dansı oluşturan ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri
- figür
- insan ve hayvan resimleri