family; lineage

listen to the pronunciation of family; lineage
English - Turkish

Definition of family; lineage in English Turkish dictionary

nation
{i} millet

Hayatını milleti için verdi. - He gave his life for the nation.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. - Sovereignty unconditionally belongs to the nation.

nation
{i} ulus

Kanada civarında bir yerde birkaç dönüm karla ilgili iki ulusun savaşta olduğunu ve bu güzel savaşa tüm Kanada'nın değdiğinden daha çok para harcadıklarını bilirsiniz. - You know that two nations are at war about a few acres of snow somewhere around Canada, and that they are spending on this beautiful war more than the whole of Canada is worth.

Deniz Günü, temmuz ayının üçüncü pazartesi günü kutlanan, Japonya'nın ulusal bayramlarından biridir. - Sea Day is one of the Japanese national holidays celebrated on the third Monday in July.

nation
nation tün milletemaritime nation denizci millet
nation
denizden geçinen millet
nation
ülke

Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı. - Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.

Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu. - The nation's leaders had no choice.

nation
kavim
English - English
nation
family; lineage
Favorites