Her anecdotes amuse us all.
- Onun fıkraları hepimizi eğlendirir.
Tom has told me that same joke more than ten times.
- Tom aynı fıkrayı bana on kereden fazla anlattı.
Hearing the joke, he burst into laughter.
- Fıkrayı duyduğunda, kahkahaya boğuldu.
Tom enjoys telling jokes.
- Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.
Tom isn't very good at telling jokes.
- Tom fıkra anlatmakta çok iyi değildir.