Onlar yanını söndürmek için birlikte çalıştılar.
 - They worked together to extinguish the fire.
Fadıl ve Leyla, ilişkilerinde yanan ateşi söndürmek istiyorlardı.
 - Fadil and Layla wanted to extinguish the smoldering fire in their relationship.
Yeni bir yangın söndürücü satın aldım.
 - I have bought a new fire extinguisher.
Bir yangın söndürücü bulabilip bulamayacağını görelim.
 - See if you can find a fire extinguisher.
İtfaiyeciler yangını hemen söndürdüler.
 - The firemen quickly extinguished the blaze.
Yangın derhal söndürüldü.
 - The fire was extinguished at once.
Tom bir yangın söndürme cihazı bulamadı.
 - Tom couldn't find a fire extinguisher.
Bir yangın söndürücü bulabilip bulamayacağını görelim.
 - See if you can find a fire extinguisher.
Yeni bir yangın söndürücü satın aldım.
 - I have bought a new fire extinguisher.