expected or most probable to win

listen to the pronunciation of expected or most probable to win
English - Turkish

Definition of expected or most probable to win in English Turkish dictionary

favorite
{i} gözde

Gözde yoga duruşun nedir? - What's your favorite yoga pose?

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır. - Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.

favorite
{i} favori

Onun favori beyzbol takımı Devler'dir, fakat o Aslanlar'ı da seviyor. - His favorite baseball team is the Giants, but he also likes the Lions.

Bu benim favori yiyeceğim. - It's my favorite food.

favorite
tercih edilen
favorite
makbul
favorite
ikbal
favorite
en çok beğenilen
favorite
çatkın
favorite
en çok sevilen
favorite
çok sevilen (kimse/şey)
favorite
{i} favori, kazanacağına inanılan yarışçı
favorite
{i} sevgili
favorite
favoriteson kendi seçim bölgesince başkanlığa aday gösterilen kimse
favorite
a favorite with tarafından sevilen
favorite
çok sevilen
favorite
spor kazanması beklenen yarışçı
favorite
çok sevilen kimse veya şey
favorite
{i} çok sevilen kimse/şey; sevgili, gözde
English - English
favorite

He's the favorite, he'll probably be elected.

expected or most probable to win

    Hyphenation

    expected or most prob·a·ble to Win

    Turkish pronunciation

    îkspektıd ır mōs präbıbıl tı wîn

    Pronunciation

    /əkˈspektəd ər ˈmōs ˈpräbəbəl tə ˈwən/ /ɪkˈspɛktəd ɜr ˈmoʊs ˈprɑːbəbəl tə ˈwɪn/
Favorites