Definition of etiketlendikten in Turkish English dictionary
- tagged on
- etiketle
- {f} label
Paste these labels on the jars.
-Bu etiketleri kavanozlara yapıştır.
Attach labels to all the bags.
-Bütün çantalara etiketleri takın.
- etiketle
- {f} tag
We have explained that HTML is, as a basic rule, elements marked up with open and close tags.
-Biz HTML'nin, temel bir kural olarak, açık ve kapalı etiketlerle işaretlenmiş elementler olduğunu açıkladık.
I will remove the labels tagging the above sentences.
-Yukarıdaki cümleleri etiketleyen etiketleri kaldıracağım.
- etiketle
- {f} labelling
Labelling speech as hate speech is a way to limit free speech by means of social pressure.
-Nefret söylemi olarak etiketleme konuşma sosyal baskı vasıtasıyla ifade özgürlüğünü sınırlamak için bir yoldur.
- etiketle
- labelled
In order to avoid confusion, the bottom is labelled too.
-Karışıklığı önlemek için taban da etiketlendi.