Turkish - English
Definition of etik in Turkish English dictionary
- ethics törebilim, ahlakbilim
- ethic
Thus, the ethical issue remains: Should cigarette makers be allowed to target global markets?
-Bu yüzden, etik sorun devam ediyor: sigara üreticilerine hedef küresel pazarlara izin verilmeli mi?
Just because something is legal, it doesn't mean that it's ethical.
-Bir şeyin yasal olması, onun etik olduğu anlamına gelmez.
- ethics
The paper discusses the problem in terms of ethics.
-Makale sorunu etik açısından tartışıyor.
Ethics means the rules of conduct.
-Etik, davranış kuralları anlamına gelir.
- wafer
- etik kurallar
- (Politika, Siyaset) codes of conduct
- etik kurul
- (Tıp) ethical committee
- etik kurulu
- ethics committee
- etik olmayan
- unethical
- etik ikilem
- ethical dilemma
- etik bir sorun
- an ethical problem
- etik davranmak
- behave ethically
- etik inceleme
- (Politika, Siyaset) ethical review
- mesleki etik
- (Tıp) professional ethics
- sosyal etik
- social ethics
- tıbbi etik
- (Tıp) medical ethics
- gümrük Etik Günü
- (Ticaret) customs Ethics Day
- cinsel etik
- (Pisikoloji, Ruhbilim) sexual ethics
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of etik in Turkish Turkish dictionary
- Bir kimsenin davranışlarına temel olan ahlak ilkelerinin tümü
- Töre bilimi, ahlak bilimi
- Ahlak
- Ahlaki, ahlakla ilgili
- ahlâkî
- ETİK
- (Hukuk) Ahlak, erdem, iyi ile kötüyü ayırmaya ilişkin değer yargıları bilimi