Parti büyük bir hayal kırıklığıydı.
 - The party was a big disappointment.
Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.
 - Such was Linda's disappointment that she burst into tears.
İnsanoğlunun hayatında niçin hayal kırıklıkları vardır?
 - Why are there disappointments in human life?
Tom da bazı hayal kırıklıkları yaşadı.
 - Tom also had some disappointments.
I have been a disappointment to my parents.
 - Ich war eine Enttäuschung für meine Eltern.
Her disappointment was apparent to everyone.
 - Ihre Enttäuschung war für alle offensichtlich.