Tom iş için uygun çocuktur.
 - Tom is the proper boy for the job.
IPad Flash içeriği ile web sayfalarını uygun şekilde görüntüleyebilseydi, benim için mükemmel bir çözüm olurdu.
 - The iPad would be a perfect solution for me if it could properly display web pages with Flash content.
Oğlum henüz doğru olarak toplama yapamıyor.
 - My boy can't do addition properly yet.
Hadi bunu doğru düzgün yapalım.
 - Let's do this properly.
Aptal numarası yapma. Soruma doğru dürüst cevap ver.
 - Don't play dumb. Answer my question properly!
Eğer anlıyorsan, öyleyse onu doğru dürüst yap.
 - If you understand, then do it properly.
Bazen iyice anlamak için hata yapmalısın.
 - Sometimes you should sometimes make a mistake to be properly understood.