en azından

listen to the pronunciation of en azından
Turkish - English
at least

Tom washes clothes at least once a week. - Tom en azından haftada bir kez çamaşırları yıkar.

Tom has been to this park with Mary at least a dozen times. - Tom, en azından düzinelerce Mary ile birlikte bu parkta bulundu.

leastways
fully
no fewer than
at least, fully
to say the least
en az
at least

She wrote to her parents at least once a week. - O, en azından haftada bir kez anne ve babasına yazdı.

Brush your teeth twice a day at least. - Dişlerini günde en az iki kez fırçala.

en az
least

This pencil cost me at least a hundred bucks. - Bu kalem bana en az yüz dolara mâl oldu.

We must sleep at least seven hours a day. - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

en az
at the least
en az
min

Tom always makes a point of arriving at least five minutes ahead of time. - Tom her zaman en az beş dakika önce varmayı kendine vazife edinir.

The job will take a minimum of ten days. - İş en az on gün alır.

en az
(Bilgisayar) more than
en az
fewest
en az
(Bilgisayar) min length
en az
merest
en az
(deyim) rock bottom
en az
a good

At least somebody is having a good time. - En azından biri iyi vakit geçiriyor.

It was a good five kilometers from the station to the school. - İstasyondan okula en az beş kilometre idi.

en az
leastways
en az
minimal
en az
fully
en az
at a mere
en az
at least to
en az
for at least
en az
minimum

The job will take a minimum of ten days. - İş en az on gün alır.

The job will take a minimum of ten days. - Bu iş en az on gün sürecek.

en az
a) minimal, least b) at least, fully
Turkish - Turkish

Definition of en azından in Turkish Turkish dictionary

En az
edna
En az
ekal
En az
(Hukuk) LAAKAL