English - Turkish
Definition of emotional or psychological distance between people, or disagreement in English Turkish dictionary
- daylight
- gündüz
Gündüz vakti okumayı severim.
-I like reading by daylight.
- daylight
- gün ışığı
Birkaç saniye önce ben açık havada ve parlak gün ışığındaydım ve şimdi gözlerim bu karanlıkta bana hizmet etmeyi reddediyor.
-A few seconds ago I was in the open air and the bright daylight, and now my eyes refuse to serve me in this darkness.
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
-Very large windows assure abundant natural daylight.
- daylight
- {i} gün ışığı.daylight-saving time yaz saati
- daylight
- gösterme
- daylight
- I will knock the daylights out ofargo Canına okuyacağım
- daylight
- see daylight zorluklann sonuna gelmek
- daylight
- teşhir etme
- daylight
- {i} şafak
- daylight
- şafak/ışık/gündüz ışığı
- daylight
- güneş ışığı
- daylight
- önce şaşırtıcı gelen bir şeyin sonradan anlaşılması
- daylight
- gün ışıgı
- daylight
- {i} aydınlık
- daylight
- {i} boşluk
- daylight
- {i} aralık
- daylight
- (Tekstil) günışığı
Related Terms
English - English
Definition of emotional or psychological distance between people, or disagreement in English English dictionary
- daylight
We completely agree. There's no daylight between us on the issue.
emotional or psychological distance between people, or disagreement
Hyphenation
e·mo·tion·al or psy·cho·lo·gi·cal dis·tance be·tween people, or dis·a·gree·mentPronunciation
Resimler
Favorites