Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

emitting light, esp

listen to the pronunciation of emitting light, esp
English - Turkish

Definition of emitting light, esp in English Turkish dictionary

shining
{s} parlayan

İncile göre, Üç Kıral parlayan bir yıldız tarafından Hazreti İsa'ya yol gösterildi. - According to the Bible, the Three Kings were guided to Jesus by a shining star.

O mavi-beyaz parlayan yıldız Sirius'tur. - That blue-white shining star is Sirius.

shining
{s} ışıltılı
shining
{s} ışıldayan

Işıldayan gözleriyle beni dinliyordu. - He was listening to me with his eyes shining.

shining
nurani
shining
mücella
shining
parıltılı
shining
parlak

Tom parlak zırhlı bir şövalye gibi beni kurtarmaya geldi. - Tom came to my rescue, like a knight in shining armor.

Bu gece yıldızlar parlak şekilde parlıyor. - The stars are shining brightly tonight.

shining
{f} parla

Biz gökyüzünde parlayan ilk yıldızı gördük. - We saw the first star shining in the sky.

O aktris şirketteki parlayan yıldızdır. - That actress is the shining star in the company.

shining
{s} ışık saçan
shining
parlayarak
shining
(isim) ışıltı, ışıldama, parlama
shining
{s} olağanüstü
shining
{i} ışıltı
shining
{s} ışıl ışıl

Ay ışıl ışıl parlıyordu. - The moon was shining brightly.

Güneş ışıl ışıl parlıyordu. - The sun was shining brightly.

shining
{i} ışıldama
shining
parlat/parla
shining
shiningly ışıldayarak
English - English
shining
emitting light, esp
Favorites