I never want to retire.
 - Asla emekli olmak istemiyorum.
I'm not ready to retire.
 - Emekli olmak için hazır değilim.
The lady that used to work here had to retire.
 - Burada çalışan bayan, emekli olmak zorunda kaldı.
Tom wished that he had enough money to retire.
 - Tom emekli olmak için yeterli parasının olmasını diledi.
Tom said he was retiring.
 - Tom emekli olduğunu söyledi.
My father is retiring next spring.
 - Babam önümüzdeki İlkbaharda emekli oluyor.
My uncle retired from teaching last year, but he still managed to hang onto a position at the university.
 - Amcam geçen yıl öğretmenlikten emekli oldu, fakat üniversitede bir görevi hâlâ sürdürebiliyordu.
Tom was named the head of the organization after the director retired.
 - Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
Tom was named the head of the organization after the director retired.
 - Müdür emekli olduktan sonra Tom kuruluşun başına tayin edildi.
His revenue doubled after retirement.
 - Onun geliri, emekli olduktan sonra iki katına çıktı.