emekli olmak

listen to the pronunciation of emekli olmak
Türkçe - İngilizce
retire

I never want to retire. - Asla emekli olmak istemiyorum.

My wife and I are preparing to retire. - Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.

be retired
be out at grass
step down
to retire

My wife and I are preparing to retire. - Karım ve ben emekli olmak için hazırlanıyoruz.

I never want to retire. - Asla emekli olmak istemiyorum.

retire to pasture
emekli olmak üzere olan yönetici
lame duck
emekli olmak/ye ayrılmak
(for an employee) to retire
emekli olma
retiring
emekli ol
{f} retiring

Do you ever think about retiring? - Hiç emekli olmayı düşünüyor musun?

My father is retiring next spring. - Babam önümüzdeki İlkbaharda emekli oluyor.

emekli ol
{f} retired

With the money Mr Johnson had saved, he would be able to live high on the hog when he retired. - Bay Johnson kazandığı paradan dolayı, emekli olduğunda etrafa para saçabilecekti.

People rarely come to see you once you are retired. - Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.

emekli ol
retire

After retirement, Teresa devoted herself to caring for orphans. - Emekli olduktan sonra, Teresa kendini yetimlerin bakımı için adamış.

People rarely come to see you once you are retired. - Emekli olur olmaz insanlar seni nadiren görmeye gelirler.

emekli maaşı alıyor olmak
be on a pension
emekli olma
superannuation
Türkçe - Türkçe
Belirli bir süre çalıştıktan sonra kanun ile sağlanan haklardan yararlanarak görevinden ayrılmak, tekaüt olmak
emekli olmak