ekimde

listen to the pronunciation of ekimde
Turkish - English
in October

Tom says he'll go to Boston in October. - Tom ekimde Boston'a gideceğini söylüyor.

Tom told Mary that he'd go to Boston in October. - Tom Mary'ye Ekimde Boston'a gideceğini söyledi.

ekim
{i} planting

Tom felt tired after working all day planting corn. - Tom bütün gün mısır ekiminde çalıştıktan sonra yorgun hissetti.

One day our children will take over our paddy planting. - Bir gün bizim çocuklar bizim çeltik ekimini devralacak.

ekim
sowing
ekim
October

The stock market crash of October 1987 in New York is still vividly remembered. - New York'ta Ekim 1987 borsa krizi hâlâ etkili bir şekilde hatırlanmaktadır.

Tom is scheduled to give a concert in Boston on October 20th. - Tom 20 Ekimde Boston'da bir konser vermeyi proğramladı.

ekim
(Gıda) inoculation
ekim
seeding
ekim
cultivations
Ekim
{i} Oct
ekim
sowing, planting; (ay) October
ekim
culture
ekim
(a) sowing, planting
Turkish - Turkish

Definition of ekimde in Turkish Turkish dictionary

Ekim
teşrinievvel
Ekim
ilk teşrin
ekim
Ekme işi: "... ekim biçim işlerini tamamıyla kadınlara bırakmışlardı."- Ö. Seyfettin
ekim
Yılın 31 gün süren, onuncu ayı, teşrinievvel
ekim
Ekme işi
ekim
önceden hazırlanmış bir toprağa tohum atma