Definition of einzelzimmer in English Turkish dictionary
- single
- {i} bekâr
Bazı genç Japon halkı, bekar olmayı evli olmaya tercih ederler.
- Some young Japanese people prefer being single to being married.
Ken ile gidiyorum. O, serin, nazik ve akıllı. Dahası, o bekar!
- I'm going with Ken. He is cool, gentle and smart. What's more, he is single!
- apartment
- {i} daire
O, gerçek bir daire değildir.
- It isn't a real apartment.
Ben bir daire aramakla meşgulüm.
- I'm busy looking for an apartment.
- single
- tek
Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
- She left without saying even a single word.
Japonya'da neredeyse tüm yollar tek şerittir.
- In Japan almost all roads are single lane.
- apartment
- apartman daire
Benim apartman dairem buraya yakın.
- My apartment is near here.
New York'ta yaşarken bir apartman dairesi kiraladık.
- We rented an apartment when we lived in New York.
- apartments
- daire
- apartment
- lüks daire
- single
- sağlam
- single
- bir
Tek bir kelime bile etmeden ayrıldı.
- She left without saying even a single word.
Gökyüzünde tek bir bulut yok.
- There isn't a single cloud in the sky.
- apartment
- {i} oda
İki odalı bir daire kiralamak istiyorum.
- I want to rent an apartment with two rooms.
Tom tek yatak odalı bir apartmanda yaşadı.
- Tom lived in a one-bedroom apartment.
- apartment
- {i} apartman dairesi
O, bir apartman dairesinde tek başına yaşıyor.
- He lives alone in an apartment.
Bir apartman dairesinde yaşıyorum.
- I live in an apartment.
- apartment
- (Mimarlık) flat
- single
- {s} tek bir
Tanrı, dünyayı gerçekten tek bir günde mi yarattı?
- Did God really create the earth in a single day?
Benim tek bir düşmanım yok.
- I don't have a single enemy.
- single
- gidiş bileti
- single
- yalnız gidi
- single
- yalın kat
