Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.
- French is spoken in France and in some parts of Italy.
Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü.
- In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.
Tepside beş öğe var, bunlardan üçü anahtar.
- There are five items on the tray, three of which are keys.
İstek listendeki öğelerden biri satlıktır.
- One of the items on your wish list is on sale.
Yedek parçaları birer birer inceledi.
- He examined the spare parts one after another.
Bir bütün parçalardan oluşur.
- A whole is made up of parts.
Şirket para kaybeden bazı birimlerin satmaya karar verdi.
- The company has decided to sell some of its money-losing units.
Sözcük grupları sözdizimsel birimlerdir.
- Phrases are syntactical units.
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
- A gang of thieves works these parts.
Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
- Do not leave valuable items in the vehicle.
Güçlü rüzgarlar güvensiz öğeleri uçurabilir.
- Strong winds can blow away unsecured items.
Bu listedeki öğelerden birini seçin.
- Pick one of the items on this list.
Değerli öğeleri araçta bırakmayın.
- Do not leave valuable items in the vehicle.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
- Tom is making spare parts in a car factory.
Kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.
- These fragile items must be insured against all risks.
Bu parçaları elde etmesi oldukça zordur.
- These items are rather hard to obtain.