eingang

listen to the pronunciation of eingang
English - Turkish

Definition of eingang in English Turkish dictionary

entrance
(Tıp) entrans
doorway
kapı boşluğu
doorway
kapı aralığı

Tom, kapı aralığından baktı. - Tom watched from the doorway.

Büyükçe bir sandalye, ama kapı aralığından anca geçer. - It's a biggish chair, but it'll just barely fit through the doorway.

doorway
kapı arası
entrance
girme

Japonya'da öğrencilerin üniversitelere girmek için zor sınavlara girmeleri gerektiği tüm dünyada bilinmektedir. - It is known all over the world that, in Japan, students have to take difficult entrance examinations to enter universities.

Gelecek yıl giriş sınavlarına girmek zorundayım. - I have to take the entrance exams next year.

entrance
{f} ilgi uyandır
entrance
kapı

Giriş kapısı kilitli olduğu için biz eve giremedik. - Because the entrance was locked, we couldn't enter the house.

doorway
{i} giriş

Tom girişte durakladı. - Tom paused in the doorway.

Onun annesi girişte duruyordu. - His mother was standing in the doorway.

doorway
kapı aralık
doorway
{i} antre

Hırsız karanlık antrede saklandı. - The thief hid in the dark doorway.

doorway
{i} başlangıç
entrance
{i} atılma
entrance
giriş ücreti
entrance
{i} sahneye çıkma
Turkish - German

Definition of eingang in Turkish German dictionary

Eingang [der], Einleitung [die], Einmarsch [der], Einreise [die],
Einstieg [der], Eintritt [der], Einzug [der], Auftakt [der], Zufahrt [die], Zugang [der], Zutritt [der]; Einsatz [der]