eşit olarak

listen to the pronunciation of eşit olarak
Turkish - English
equally

We will divide the large area of family land equally between our children. - Aile arazisinin geniş alanını çocuklar arasında eşit olarak böleceğiz.

You have to share the cake equally. - Pastayı eşit olarak paylaşmak zorundasın.

evenly

They split the bill evenly. - Hesabı eşit olarak bölüşürler.

We shared the money evenly among the three of us. - Biz parayı üçümüz arasında eşit olarak paylaştık.

fifty-fifty
coequally
equivalent
on an equality with
eşit olarak bölüştürmek
even
eşit olarak bölüştürmek
even out
eşit olarak dağıtmak
prorate
eşit ol
{f} equal

Whether you pick the Lions or Tigers to win, the result will be a toss-up because both teams are equally strong. - Kazanmak için ister Lions'ları ister Tiger'ları seç, sonucu şansa bağlıdır. Çünkü her iki takım eşit olarak güçlüdür.

In marriage there should be equal give and take. - Evlilikte vermek ve almak eşit olması gerekir.

Turkish - Turkish
seyyanen
(Hukuk) MÜTESAVİYEN
eşit olarak
Favorites