If the students are bored, they will find ways to entertain themselves.
 - Öğrenciler sıkılırlarsa kendilerini eğlendirmek için yollar bulurlar.
I'm bored! Then find something to do! I'm not here to entertain you.
 - Sıkıldım! Öyleyse yapacak bir şey bul! Seni eğlendirmek için burada değilim.
Sami found a way to keep himself amused.
 - Sami kendini eğlendirmek için bir yol buldu.
The man whose work it is to amuse people who attend a show is an entertainer.
 - İşi insanları eğlendirmek olan ve şovlara katılan kişi bir eğlendiren kimsedir.
Tom doesn't know how to have fun.
 - Tom nasıl eğleneceğini bilmiyor.
Did you have fun over the weekend?
 - Hafta sonunda eğlendin mi?
Tom seems to be enjoying himself.
 - Tom eğleniyor gibi görünüyor.
The courtier was enjoying great royal favor.
 - Saray büyük kraliyet lehinde eğleniyordu.
He is in charge of entertaining the foreign guests.
 - O, yabancı misafirleri eğlendirmekten sorumludur.
Sami found a way to keep himself amused.
 - Sami kendini eğlendirmek için bir yol buldu.
I don't amuse children.
 - Ben çocukları eğlendirmem.
Most of the revellers are tourists.
 - Eğlenenlerin çoğu turist.
Don't come to school to lark around.
 - Sadece eğlence için okula gelme.