eğilebilir

listen to the pronunciation of eğilebilir
Turkish - English
ductile
flexible
(Bilgisayar) skew
{f} tilt

Don't tilt your chair back. - Koltuğunu geriye eğme.

The Earth is tilted at an angle of 23.4 degrees. - Dünya 23.4 derecelik bir açıyla eğilimlidir.

incline

Don't take it literally. He is inclined to exaggerate. - Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.

Tom didn't seem inclined to elaborate and I didn't really want to know all the details anyway. - Tom ayrıntılara girmek için eğilimli görünmüyordu ve ben zaten bütün detayları gerçekten bilmiyordum.

{f} leaning

Tom was leaning on the fence. - Tom çitin üzerine eğiliyordu.

This house is leaning to one side. - Bu ev bir tarafa doğru eğiliyor.

{f} curve

Draw me the Pareto curve. - Bana Pareto eğrisini çiz.

You're on top of the bell curve. - Sen çan eğrisinin tepesindesin.

{f} hog
{f} tilted

She stood silently, her head tilted slightly to one side. - Başı bir tarafa doğru hafifçe eğik, sessizce ayakta durdu.

The Earth is tilted at an angle of 23.4 degrees. - Dünya 23.4 derecelik bir açıyla eğilimlidir.

{f} curving
{f} inclined

Don't take it literally. He is inclined to exaggerate. - Onu harfi harfine almayın. O abartma eğilimindedir.

The agitator is inclined to exaggerate trivial matters. - Tahrikçi önemsiz konuları abartma eğilimindedir.

curved
hunch
Turkish - Turkish

Definition of eğilebilir in Turkish Turkish dictionary

Bıçak, orak gibi araçları bilemeye yarayan araç