Korkunç kazada düzinelerle insan yaralandı.
 - Dozens of people were injured in the terrible accident.
Ken korkunç bir soğuk algınlığı olmuş gibi görünüyor.
 - Ken seems to have a terrible cold.
Ben bugün berbat hissediyorum.
 - I feel terrible today.
Kendimi berbat hissediyorum, ama ben sadece kül tablanı kırdım.
 - I feel terrible, but I've just broken your ashtray.
Çok kötü bir ikilemdeyim.
 - I am in a terrible dilemma.
Sanırım Tom'a çok kötü bir şey oldu.
 - I think something terrible has happened to Tom.
Tom müthiş bir koçtu.
 - Tom was a terrible coach.
O sözcük oyunu müthiştir.
 - That pun is terrible.
Bu yol dehşet verici.
 - This road is terrible.
O zaman çok kötü görünüyordu.
 - She looked terrible at that time.
Yazma konusunda çok iyisin. Ben kötüyüm.
 - You're so good at writing. I'm terrible.
The witch gave him a terrible curse.