Definition of doğumda in Turkish English dictionary
- at birth
At birth, a person's immune systemhas not yet encountered the outside world or started to develop its memory files.
- in labour
- doğum
- birth
Yesterday was my seventeenth birthday.
- Dün onyedinci doğumgünümdü.
Tomorrow's my birthday.
- Yarın benim doğum günüm.
- doğum
- delivery
In the hospital room, the nurse wearing white clothes and the midwife were preparing for the delivery.
- Hastane odasında, beyaz kıyafetler giymiş hemşire ve ebe doğum için hazırlanıyorlardı.
I had an easy delivery last time.
- Ben son kez kolay bir doğum yaptım.
- doğumda kasılan adaleler
- contractor
- doğumda kullanılan hafif anestezi
- twilight sleep
- doğumda ölmek
- die in childbirth
- doğum
- {s} born
They were born in Thailand.
- Onlar Tayland doğumlular.
People born in February get to spend a higher percentage of the month celebrating their birthdays than those born in other months.
- Şubat ayında doğanlar diğer aylarda doğanlardan ayın daha yüksek yüzdesini doğum günlerini kutlayarak harcarlar.
- doğum
- (Tıp) labour
- doğum
- maternity
Did you give birth at home or at a maternity hospital?
- Sen evde mi yoksa doğumevinde mi doğurdun?
She will start her maternity leave next week.
- Gelecek hafta doğum iznine başlayacak.
- doğum
- parturition
- doğum
- bearing
- doğum
- parturiency
- doğum
- childbirth
Tom's wife died in childbirth.
- Tom'un karısı doğum yaparken öldü.
His wife died in childbirth.
- Karısı doğum yaparken öldü.
- doğum
- child bearing
- Doğum
- (Tıp) partus
- doğum
- obstetric
Obstetrics deals with pregnancy, childbirth, and the postpartum period.
- Doğum doktorluğu, gebelik, doğum ve doğum sonrası dönemle ilgilenir.
- doğum
- delivery, parturition
- doğum
- birth; childbirth, delivery
- doğum
- childbearing
- doğum
- puerperal
- doğum
- nursing
- doğum
- natal
- doğum
- termination of pregnancy
- doğum
- nativity
Nativity scenes commemorate the birth of Jesus.
- Doğuş sahneleri İsa'nın doğumunu anıyor.
- doğum
- accouchement
