divan

English - Turkish

Definition of divan in English Turkish dictionary: divan; sedir; {i} şiir divan; tütün ve kahve içmeye mahsus salon veya oda; büyük meclis; {i} meclis; bir şairin alfabetik sıraya göre düzenlenmiş şiirlerinin toplamı; meclisi hümayun; {i} tütün ve kahve içilen oda; dıvan; divan odası; salon; {i} şairin tüm şiirleri
divan bed: alçak yatak

Turkish - Turkish

Definition of divan in Turkish Turkish dictionary: Yüksek düzeydeki devlet adamlarının kurduğu büyük meclis; Sedir: "Köşedeki divana oturmuş, ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı."- Ö. Seyfettin; Eskiden yaşamış şâirlerin şiirlerinin toplandığı kitap; Sedir; Padişah ile devlet büyüklerinin bir araya gelerek devlet işlerini görüşmek üzere yaptıkları toplantı; Meclis: "Çok geçmeden ortadaki masanın etrafında akşamki divan tekrar kurulmuş bulunuyordu."- R. N. Güntekin; Karadeniz Bölgesi'nin dağlık kesimlerinde görülen dağınık kırsal yerleşme tipi; Divan kaleminden çıkan ferman; (Osmanlı Dönemi) eskiden yaşamış şâirlerin şiirlerinin. toplandığı kitap. Şiir yada manzume kitabı; Meclis; Divan edebiyatı şairlerinin şiirlerini topladıkları eser
DİVAN: (Osmanlı Dönemi) Büyük meclis. Büyük ve idâre işlerine bakan bilgili, nüfuzlu kimselerin toplandıkları yer
DİVAN: (Osmanlı Dönemi) Eskiden yaşamış şâirlerin şiirlerinin toplandığı kitap
DİVAN: (Hukuk) İslam hükümetinin askeri, yönetsel ve parasal işlerine ilişkin bilgi ve yazıları içeren defterler ve kütükler
divan-ı hümayun: Osmanlı İmparatorluğunda halkın dâva ve şikâyetlerinin dinlenip halledildiği, devlet meselelerinin görüldüğü padişah huzuru. Bu mecliste; sadrazam, şeyh-ül İslâm, kazaskerler, defterdarlar ve şair büyük devlet ricali bulunurdu
DİVAN DURMAK: (Osmanlı Dönemi) Huzurda hazır olarak beklemek
divan edebiyatı: XIII-XIX. yüzyıllar arasında dil, konu, işleniş bakımından Arap, Fars etkisi altında gelişmiş edebiyat
divan kalemi: Sadrazam buyruklarının ve fermanlarının yazıldığı yer
divan sazı: Meydan sazı

English - English

Definition of divan in English English dictionary: A couch- or sofa-like piece of furniture made of a mattress lying against the wall and either on the floor or an elevated structure; A collection of poems, especially one written by one author in Arabic or Persian; A Muslim council of state, such as that of viziers of the Ottoman Empire that discussed and recommended new laws and law changes to a higher authority (the sultan); A box-spring (or Divan in the UK) is a type of bed base typically consisting of a sturdy wooden frame covered in cloth and containing springs; {n} the Ottoman grand council, a hall, a cout; Also used by the poets for a grand deliberative council or assembly; A divan or divan bed is a bed that has a thick base under the mattress; Turkish, A sofa; A council (typically of veziers of the Ottoman Empire) that discussed and recommended new laws and/or law changes to a higher authority (the sultan). The name reflects the fact that the veziers used to sit on a long traditional Turkish sofa while discussing the legal matters. No such legal entity exists in Republic of Turkey, which is the successor state of the Ottoman Empire; Cushions on the floor or on benches are ranged round the room; A chief officer of state; a long backless sofa (usually with pillows against a wall) a Muslim council chamber or law court a collection of Persian or Arabic poems (usually by one author) a Muslim council of state; Upholstered couch without arms or back Originated from the Turkish habit of piling rugs for reclining; a Muslim council of state; a Muslim council chamber or law court; Persian term initially designating the official registers,later the administrative offices of the state, and finally the sovereign's council of state There was a distinction between the Divan i-Am, or chamber for public audience with the prince which was part of the throne room, and the Divan i-Khas, or private audience room, used during courtly ceremonies; In Turkey and other Oriental countries: A council of state; a royal court; A divan is a long soft seat that has no back or arms; {i} couch, large couch with no back or ends; Council of senior military officers during the Ottoman period; A saloon or hall where a council is held, in Oriental countries, the state reception room in places, and in the houses of the richer citizens; a collection of poems written by one author; as, the divan of Hafiz; A coffee and smoking saloon; A cushioned seat, or a large, low sofa or couch; especially, one fixed to its place, and not movable; a collection of Persian or Arabic poems (usually by one author); a long backless sofa (usually with pillows against a wall); A book; esp