Paranın gözden kaybolmasını soruşturacağız.
- We are going to look into the disappearance of the money.
Zorla ortadan kaybolmak insanlığa karşı bir suçtur.
- Forced disappearance is a crime against humanity.
Küreselleşme, yerel fahişelerin kaybolması anlamına mı geliyor?
- Does globalisation mean the disappearance of local sluts?
Fadıl'ın Leyla'nın ortadan kaybolmasıyla ilişkili olduğuyla ilgili hiç kanıt yoktu.
- There was no proof that Fadil was connected to Layla's disappearance.
Tom'un Mary'nin ortadan kaybolmasıyla ilgisi yoktu.
- Tom didn't have anything to do with Mary's disappearance.
Bermuda Üçgenindeki kayboluşlar esrarengizdir.
- The disappearances in the Bermuda Triangle are inexplicable.
Fadıl'ın Leyla'nın kayboluşuyla ilgili yapacak hiçbir şeyi yoktu.
- Fadil didn't have anything to do with Layla's disappearance.
Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Ortadan kaybolmak zorundasın.
- You have to disappear.
Ortadan kaybolmak istedim.
- I wanted to disappear.
Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum.
- I just want to disappear.
Ben her şeyi ve herkesi unutmak, kaybolmak ve terk etmek istiyorum.
- I want to leave, disappear, forget everything and everyone.
Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.
- To my amazement, it disappeared in an instant.
Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
- The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.
- To my amazement, it disappeared in an instant.
Kar yakında kaybolacak.
- The snow will soon disappear.
Dağdaki tüm kar yok olmuştu.
- All the snow on the mountain has disappeared.
Ekvatora yakın dar bir bölgede bulunan,tropik yağmur ormanları o kadar hızlı yok oluyorlar ki 2000 yılına kadar onların yüzde sekseni gitmiş olabilir.
- The tropical rainforests, located in a narrow region near the equator, are disappearing so fast that by the year 2000 eighty percent of them may be gone.
Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Eski gelenekler kaybolmaya devam ediyor.
- Old customs keep disappearing.
Onlar seni bulmadan önce, yok olmalısın.
- You need to disappear before they find you.
Pasifik'teki düşük rakımlı bazı ada ülkelerinin, deniz seviyesinin küresel ısınma sonucu yükselmesiyle yok olmasından korkuluyor.
- It's feared that some low-lying Pacific Island nations will disappear as seas rise as a result of global warming.
... lt doesn't take long after the disappearance of the dinosaurs ...