dirilik

listen to the pronunciation of dirilik
Turkish - English
{i} vitality
vigor
life, liveliness
liveliness, vivacity, vitality
fresh
quickness
freshness
sap
diri
alive

Is he alive or dead? He's dead. - O ölü mü yoksa diri mi? O ölü.

They could not tell whether he was dead or alive. - Onlar onun ölü mü yoksa diri mi olup olmadığını söyleyemedi.

diri
(Biyokimya) bio
diri
sharp
diri
live
diri
youthful
diri
undercooked; rare
diri
alive, living
diri
alive, living, live; fresh; energetic, lively, sharp
diri
vigorous, energetic, lively
diri
quick
Turkish - Turkish
Diri olma durumu
DiRi
Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı: "Senin ölün değil, bana dirin lazım."- Ö. Seyfettin
DiRi
Güçlü, zinde
DiRi
Gereği kadar pişmemiş
DiRi
Solmamış, pörsümemiş
diri
Güçlü, zinde, canlı
diri
Yaşamakta olan, yaşayan, canlı, ölü karşıtı
dirilik
Favorites