devralma

listen to the pronunciation of devralma
Turkish - English
takeover
take over
(Hukuk) acquisition
taking over

Tom said he'd be interested in taking over Mary's job when she retires. - Tom o emekli olduğunda Mary'nin işini devralmakla ilgileneceğini söyledi.

changeover
devralmak
take over

Tom is still too young to take over. - Tom devralmak için hâlâ çok genç.

He was groomed from a young age to take over the family business. - Küçük yaştan itibaren aile şirketini devralmak için yetiştirildi.

devralmak
take something over
devralmak
taken over
devral
{f} taken over

He has taken over his father's business. - O, babasının işini devraldı.

The small company was taken over by a large organization. - Küçük şirket, büyük bir organizasyon tarafından devralındı.

devral
(Bilgisayar) inherit

We inherit our genes from our parents. - Genlerimizi ebeveynlerimizden devralırız.

I will inherit his estate. - Onun gayrimenkulünü devralacağım.

devralmak
to take sth over
devralmak
to take over (something) (from)
devralmak
absorb
yönetimi devralma
management buy out
Turkish - Turkish
Devralmak işi
(Hukuk) TEMELLÜK
devralmak
Bir şeyi devir yoluyla almak, teslim almak
devralma
Favorites