Tom arabanı ödünç almak istiyorum.
 - Tom wants to borrow your car.
Kimin bisikletini ödünç almak istedin?
 - Whose bicycle did you want to borrow?
Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.
 - This word was borrowed from French.
Borçlanmaktan nefret ediyorum.
 - I hate borrowing money.
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
 - Mary does not let her sister borrow her clothes.
Tom'un arabasını ödünç almamalıydın.
 - You shouldn't have borrowed Tom's car.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
 - Could I borrow your car?
Mary, kız kardeşinin elbiselerini ödünç almasına izin vermez.
 - Mary does not let her sister borrow her clothes.
Borçlanmaktan nefret ediyorum.
 - I hate borrowing money.
Araba almak için borç almak zorunda kaldım.
 - I had to borrow money to purchase the car.
Arabanı ödünç alabilir miyim?
 - Could I borrow your car?
Arkadaşımdan sözlüğü ödünç aldım.
 - I borrowed the dictionary from my friend.
Para almanın bir yolu onu ödünç almaktı.
 - One way to get money was to borrow it.
Tom arabanı ödünç almak istiyorum.
 - Tom wants to borrow your car.
This putt has a big left-to right borrow on it.