alıntı

listen to the pronunciation of alıntı
Turkish - English
quotation

I like to translate quotations. - Alıntıları çevirmeyi severim.

You seem to know this book very well; you use a lot of quotations from it. - Bu kitabı iyi biliyor gibisin; Kitaptan bir çok alıntı yapıyorsun.

citation
excerpt

The students have to analyze an excerpt from the book. - Öğrenciler kitaptan bir alıntıyı analiz etmek zorundalar.

extract
adaptation
quotation, quote, citation, excerpt, extract
{i} take
(Çevre) borrow

This word was borrowed from French. - Bu sözcük Fransızcadan alıntı yapılmıştır.

extracted
(Dilbilim) loan
quote

He often quotes the Bible. - O, sık sık İncil'den alıntılar yapar.

He often quotes from Shakespeare. - Sık sık Shakespeare'den alıntılar yapar.

quote of
{i} borrowing
quoted from
alıntı yapmak
quote
alıntı yapmak
cite
alıntı yapmak
borrow
alıntı yapma
to quote
alıntı sözcük
borrowing
alıntı vermek
quote
alıntı yapmak
to quote from
alıntı yapmak
adapt
alıntı yapmak
excerpt
alıntı yapmak
to quote
alıntı yapılabilir
quotable
alıntı yapılmamış
unquoted
alıntı yapmak
quote from
aynen alıntı
quotation
blok alıntı
(Bilgisayar) blockquote
izinsiz alıntı yapmak
plagiarize
alıntılar
quotes

He often quotes the Bible. - O, sık sık İncil'den alıntılar yapar.

It's difficult to translate quotes. - Alıntıları çevirmek zordur.

alıntılar
quotations

I hate quotations. Tell me what you know. - Alıntılardan nefret ederim. Bildiklerini bana söyle.

I must know where these quotations originate. - Bu alıntıların nereden kaynaklandığını bilmeliyim.

bire bir alıntı
one-to-one citationone-on-one citation
bire bir alıntı
exact citation
bire bir alıntı
exact quotation
izinsiz alıntı yapma
plagiary
izinsiz alıntı yapma
plagiarising
izinsiz alıntı yapma
plagiarizing
izinsiz alıntı yapmak
(eser) plagiarize
sonraki alıntı
(Bilgisayar) next citation