Yeni yasa dini azınlıkları oy verme haklarından mahrum edecek.
 - The new law will deprive religious minorities of their right to vote.
Kadınlar bir azınlık değildir.
 - Women are not a minority.
Sergi ufak bir skandala neden oldu.
 - The exhibition caused a minor scandal.
Ufak detaylar hakkında endişelenme.
 - Don't worry about the minor details.
Giremezsin, çünkü sen bir küçüksün.
 - Because you're a minor, you can't enter.
Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız.
 - We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.
Kanun, reşit olmayanların sigara içmesini yasaklıyor.
 - The law prohibits minors from smoking.
Reşit olmayanlar buraya giremez.
 - Minors can't come in here.