Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
English - Turkish
Definition of destructive, mortal, dangerous, cruel in English Turkish dictionary
- deadly
- öldürücü
- deadly
- {s} ölümcül
Uyuşukluk ya da tembellik yedi ölümcül günahtan biridir.
-Sloth or laziness is one of the seven deadly sins.
Ölümcül bir hastalığa kurban gitti.
-He fell a victim to a deadly disease.
- deadly
- bayıcı
- deadly
- çok
Leyla çok ölümcül bir kadındı.
-Layla was a very deadly woman.
- deadly
- sıkıcı
Parti tamamen sıkıcıydı.
-The party was perfectly deadly.
- deadly
- ölü/ ölüm gibi
- deadly
- ölesiye
- deadly
- {s} ölümüne
- deadly
- çok/ölümü andıran
- deadly
- the seven deadly sins yedi büyük günah
- deadly
- deadly nightshade güzelavratotu
- deadly
- {s} ölüm
Ölümcül bir hastalığa kurban gitti.
-He fell a victim to a deadly disease.
Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı.
-The tip of the spear was dipped in a deadly poison.
- deadly
- (sıfat) öldürücü, ölümcül, ölümüne, ölüm; amansız; çok; müthiş
- deadly
- {s} ölü gibi
- deadly
- ölü gibi/etkili/ölümcül
- deadly
- Atropa belladonna
- deadly
- (Tıp) Öldürücü, şiddetli
Related Terms
English - English
Definition of destructive, mortal, dangerous, cruel in English English dictionary
- {a} deadly
destructive, mortal, dangerous, cruel
Hyphenation
destructive, mortal, dangerous, cru·elPronunciation
Resimler
Favorites