dervi̇ş

listen to the pronunciation of dervi̇ş
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) f. Gayet mütevazi ve kanaatkâr olan
(Osmanlı Dönemi) Mâneviyâtla gönlü zengin olan fakir
(Osmanlı Dönemi) Kimsesiz, fakir
(Osmanlı Dönemi) Mürid veya şeyh
derviş
Alçak gönüllü ve her şeyi hoş gören kimse
derviş
Bir tarikata girmiş, onun yasa ve törelerine bağlı kimse, alperen
derviş
Yoksulluğu, çilekeşliği benimsemiş kimse
derviş
Kırlangıç balığının pek küçüğü
derviş
Kırlangıç balığının küçüğü
derviş tekkede, hacı mekke'de bulunur
(deyim) Hemen herkesin ilgi duyduğu bir alanı, kendine özgü bir işi vardır. İlgi duyduğu alan ya da iş neredeyse kişi de orada bulunur
Derviş
alperen
Derviş
torlak
Derviş
(Osmanlı Dönemi) MÜZMAK
Derviş
fukara
Dervişler
(Osmanlı Dönemi) SAALİK
suat derviş
Toplumsal gerçekleri konu alan "Fatma'nın Günahı", "Buhran Gecesi" "Ankara Mahpusu", "Fosforlu Cevriye" gibi romanlarıyla tanınmış kadın yazarımız
dervi̇ş
Favorites