depressed, sad

listen to the pronunciation of depressed, sad
English - Turkish

Definition of depressed, sad in English Turkish dictionary

dejected
morali bozuk
dejected
kederlenen
dejected
süngüsü düşük
low
alçak (ses)
dejected
{f} kederlendir
dejected
mahzun
dejected
üzgün

Tom Mary'nin evini üzgün görünerek terk etti. - Tom left Mary's house looking dejected.

dejected
hüzünlü
low
aşağıda

Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı. - The actual price was lower than I had thought.

low
bayağı
low
sıradan
depressed, melancholic, sad
Melankolik, hüzünlü bunalımlı
dejected
{s} karamsar
dejected
{s} neşesiz
dejected
{s} keyifsiz
dejected
{s} kederli
low
üz

Espri anlayışı, düşük öz saygısının bir göstergesi olarak, kendini aşağılamak üzerine kuruluydu. - His sense of humor was self-deprecating, a sign of his low self-esteem.

English - English
low
{s} dejected
depressed, sad
Favorites