Turkish - English
Definition of demirli in Turkish English dictionary
- ferrous
- {s} anchored
- (Tıp) ferri-
- bolted
- at anchor
- iron-bearing
- (Askeri) on berth
- (Mekanik) ferrous metal
- (Tıp) ferro-
- irony
- containing iron, ferriferous
- ferriferous
- ferruginous
- ferri
- ferreous
- (Denizcilik) anchored
- ferro
- chalybeate
- ferrous; bolted, barred; anchored
- ferr
- chained, bolted
- ferric
- siderous
- demirli metaller
- ferrous metals
- demirli baston
- pikestaff
- demirli beton
- reinforced concrete
- demirli göktaşı
- (Astronomi) iron meteorite
- demirli kaldırım plağı
- armored paving tile
- demirli kale kapısı
- portcullis
- demirli mayın
- (Askeri) buoyant mine
- demirli mayın
- (Askeri) moored mine
- demirli portland çimentosu
- iron-portland cement
- demirli su
- chalybeate water
- demirli taş
- siderite
- demirli çakmaktaşı
- iron flint
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of demirli in Turkish Turkish dictionary
- Demir parmaklık veya demir bir parça takılmış olan: "Önüne bakmadığı için ucu demirli kunduraları köprü dubalarının çivilerine takılıp tökezliyor."- B. Felek
- Bağlanıp kalmış: "Ali Bey İstanbul'da demirli bir hayat temposuna bağlı kalan tek insan gibi görünüyordu."- H. E. Adıvar
- Demir atmış (gemi)
- İçinde metal veya karışım durumunda demir bulunan
- Bağlanıp kalmış
- Demir parmaklık veya demir bir parça takılmış olan
- demirli beton
- Yapıda gücü, esnekliği artırmak için metal ve çimentodan yararlanma yöntemi, betonarme