Turkish - English
Definition of delicesine in Turkish English dictionary
- madly
He's madly in love with him.
-Ona delicesine aşıktır.
He is madly jealous of his woman.
-O kadını delicesine kıskanıyor.
- distraction
- like mad
- daftly
- like fun
- insanely
Tom is insanely jealous.
-Tom delicesine kıskanıyor.
This is an insanely hard language.
-Bu delicesine zor bir dildir.
- madly, like mad, wildly, frantically, crazily
- madly, like mad, very much
- crazily
- extremely
- madly, like mad, to distraction
- delicesine sevmek
- adore
- delicesine aşık
- infatuated
He is infatuated with Alice.
-O Alice'e delicesine âşık.
Tom is infatuated with Mary.
-Tom, Mary'ye delicesine aşık.
- delicesine aşık olma
- infatuation
- delicesine sevmek
- dote on
- delicesine sevmek
- dote
- delicesine aşık olmak
- be infatuated with
- delicesine sevdaya tutulma
- infatuation
- delicesine sevmek
- dote upon
- delicesine sevmek
- be crazy for
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of delicesine in Turkish Turkish dictionary
- Aşırı bir biçimde
- Aşırı bir biçimde: "Hâlbuki ben yaşamayı severim, delicesine!"- S. F. Abasıyanık
- delice
delicesine
Hyphenation
de·li·ce·si·neResimler
History
Favorites