Definition of dejar in Spanish Turkish dictionary
- bırakın
- izin vermek
Sana yardım etmeme izin vermek zorundasın.
- Tienes que dejar que yo ayude.
Tom Mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
- Tom no quiere dejar ir a Mary.
- terkde
- terket
- izin verme
Çocukların burada oynamasına izin vermemelisin.
- No deberías dejar que los niños jueguen aquí.
Tom Mary'nin gitmesine izin vermek istemiyor.
- Tom no quiere dejar ir a Mary.
- terk
- bırak
Sigara içmeyi bırakmalısın.
- Tienes que dejar de fumar.
Ben bir mesaj bırakabilir miyim?
- ¿Puedo dejar un mensaje?
- izin ver
Onlar bizim bahçeye girmemize izin vermeyecek.
- Ellos no nos dejarán entrar en el jardín.
Telefonunuzu kullanmama izin verir misiniz, lütfen?
- ¿Me dejarías usar tu teléfono, por favor?
- meydan vermek
- terketmek
- bırakmak
Bir ölüyü gömmeden bırakmak profanlıktır.
- Es profano dejar un cadáver sin enterrar.
Ben bu işi bırakmak istemiyorum.
- No quiero dejar este trabajo.
- ayrılmak
Ara sıra canım işimden ayrılmak istiyor.
- A veces tengo ganas de dejar mi trabajo.
