deha

listen to the pronunciation of deha
Turkish - English
(isim) Geniu

For all his genius, he is as unknown as ever. - Bütün dehasına rağmen, o her zaman olduğu kadar bilinmiyor.

Einstein was a mathematical genius. - Einstein matematiksel bir deha idi.

person of genius, genius
1.genius, extraordinary intelligence
genius

Everyone says that Kate is a genius and will have a successful future. - Herkes Kate'in bir deha olduğunu ve başarılı bir geleceğe sahip olacağını söylüyor.

Tom certainly isn't the genius he thinks he is. - Tom kesinlikle olduğunu düşündüğü deha değildir.

wiz
{i} mastermind

Tom is a criminal mastermind. - Tom bir suç dehasıdır.

{i} brilliance
prodigy
wizard
giant
askeri deha
military genius
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) Çok akıllılık. Zekiliğin ve anlayışlılığın son derecesi. İleri görüşlülük, geniş ve çok güzel fikir sâhibi olmak
İnsan zekâsının, insan kişiliğinin erişebileceği en yüksek kerte, dâhilik
Dâhi
BA'DEHÂ, BA'DEHÛ
(Osmanlı Dönemi) Bundan sonra. Ondan sonra
English - Turkish
dehan
deha
Favorites