English - Turkish
Definition of definition top in English Turkish dictionary
- pirate
- korsan
16. yüzyılda Akdeniz'de Türk ve İspanyol korsanlar birbirleriyle sık sık mücadele ettiler
-In the sixteenth century Turkish and Spanish pirates often encountered in Mediterranean Sea.
Tom'un büyük büyük büyükbabası bir korsandı.
-Tom's great-great-grandfather was a pirate.
- flapping
- {i} kanat çırpma
- pirate
- {s} izinsiz yayın yapan
- pirate
- korsanlık yapmak
- pirate
- korsan satış yapmak
- flapping
- {f} çırp
- pirate
- {f} korsanlık yap
- flapping
- çırparak
- flapping
- FLAP HAREKETi
- pirate
- başkasının eserini izin almadan yayımlamak
- pirate
- {f} yağmalamak
- pirate
- piracykorsanlık
- pirate
- {f} izinsiz yayınlamak
- pirate
- (isim) korsan, korsan gemisi, korsan yayın yapan kimse, korsan çalışan araç
- pirate
- izinsiz olarak yayımlama
- pirate
- (fiil) yağmalamak, talan etmek, izinsiz yayınlamak
- pirate
- intikal
- pirate
- korsan satış yap
Related Terms
definition top
Hyphenation
de·fi·ni·tion topTurkish pronunciation
defınîşın tôpPronunciation
/ˌdefəˈnəsʜən ˈtôp/ /ˌdɛfəˈnɪʃən ˈtɔːp/
Resimler
History
Favorites