değişken

listen to the pronunciation of değişken
Turkish - English
changeable

Autumn weather is changeable. - Sonbahar havası değişkendir.

The weather is more changeable in mountain regions than in any other district. - Hava, dağlık bölgelerde diğer bölgelerden daha değişkendir.

variable

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

Tomorrow we expect variable weather with a likely chance of precipitation. - Yarın biz yağış ihtimali olan değişken bir hava bekliyoruz.

capricious
fickle

Fashion is a fickle thing. - Moda değişken bir şeydir.

Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff. - Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.

unsteady
factor
mercurial
mutable
inconstant
erratic
choppy
flexible
fluxional
inequable
inconsistent
changeful
uncertain

He took an uncertain stance. - O değişken bir tutum takındı.

The weather is uncertain at this time of year. - Yılın bu zamanında hava değişkendir.

mobile
labile
unstable
protean
variable, changeable; factor
fitful
flexile
fluid
incalculable
(Matematik) variable
{s} versatile
(Kimya,Ticaret) parameter
volatile

The situation sounds volatile. - Durum değişken görünüyor.

Reputations are volatile. Loyalties are fickle. Management teams are increasingly disconnected from their staff. - Şöhretler gelip geçici. Sadakatler değişken. Yönetim ekipleri gittikçe elemanlarından daha kopuk.

uneven
(Bilgisayar) argument
varied
variance
unsettled
whimsical
wayward
flighty
wanton
moody
floating
varying
{s} streaked
quicksilver
var

The prices are variable, so shop around. - Fiyatlar değişken, o yüzden dükkân dükkân dolaşın.

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

{s} sliding
{s} unfunded
windy
shifting
{s} streaky
variant
mutant
{s} swinging
yoyo
değişken hava
treachery weather
değişken hava
unstable weather
değişken hava
inconsistent weather conditions
değişken adres
variable address
değişken alan
variable field
değişken anahtar üreteci
(Askeri) key variable generator
değişken bağlayıcı
variable connector
değişken biçimde
changeably
değişken blok
variable block
değişken hızlı
variable speed
değişken istek
caprice
değişken kimse
Proteus
değişken kondansatör
variable capacitor
değişken kuplaj
variable coupling
değişken maliyet
variable cost
değişken mesaj formatı
(Askeri) variable message format
değişken noktalı gösterim
variable point representation
değişken odaklı mercek
zoom lens
değişken simge
variable symbol
değişken transformatör
variable transformer
değişken uzunluk
variable length
değişken yer tahsisi
(Askeri) assign variable location
değişken yük
variable load
değişken zaman
sliding time
değişken öbek
variable block
değişken ölçek
sliding scale
değişken ısılı
polytropic
denetimli değişken
controlled variable
deneysel değişken
(Pisikoloji, Ruhbilim) Experimental variable
değişkenler
versions
evrensel değişken
(Bilgisayar) global variable
otonom değişken
(Ticaret) variable
random değişken
(Matematik) random variable
rastgele değişken
(Pisikoloji, Ruhbilim) random variable
değişkenler
variables
bağımsız değişken
argument
bağımsız değişken
independent variable, argument
duruk değişken
static variable
ekonomik değişken
(Ticaret) economic variable
erkin değişken
(Matematik) free variable
etkileyici değişken
(Dilbilim) nusiance variable
genel değişken
global variable
html değişken
(Bilgisayar) html variable
kirletici değişken
(Pisikoloji, Ruhbilim) confounding variable
kontrollü değişken
controlled variable
rasgele değişken
random variable
reel değişken
(Matematik) real variable
sayısal değişken
numeric variable
sağır değişken
dummy variable
seçkisiz değişken
random variable
statik değişken
static variable
tedrici değişken akım
gradually varied flow
temsili değişken
(Ticaret) proxy variable
yerel değişken
local variable
Turkish - Turkish
Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil
Değişme özelliği gösteren, çok değişen, değişebilir, kararsız, değişici, mütehavvil: "Sağlık bakımından canına okuyan kentler de, değişken rüzgârlara açık kentler oluyor."- H. Taner
Değişik sayı değerleri alabilen nicelik
(Hukuk) MÜTEHAVVİL
(Hukuk) MÜTEGAYYİR
değişken
Favorites