dayandırılabilir

listen to the pronunciation of dayandırılabilir
Turkish - English
traceless
attributable
dayan
hang on
dayan
keep it up
dayan
{f} base

This story is based on facts. - Bu hikaye gerçeklere dayanmaktadır.

His conclusion is based on these facts. - Onun sonucu bu gerçeklere dayanmaktadır.

dayan
{f} abutting
dayan
endure

Can she endure a long trip? - O, uzun bir yolculuğa dayanabilir mi?

This bridge will not endure long. - Bu köprü uzun süre dayanamaz.

dayan
hinge upon
dayan
base on
dayan
hinge on
dayan
{f} enduring

There are various ways of enduring the pain. - Acıya dayanmanın birçok çeşit yolu var.

dayan
base upon
dayan
held fast
dayan
hold fast

Hold fast to this tree. - Bu ağaca sıkı dayanın.

dayan
rest on
dayan
bear up
dayan
withstood
dayan
withstand

My house is designed to withstand an earthquake. - Evim depreme dayanacak şekilde tasarlanmıştır.

English - English

Definition of dayandırılabilir in English English dictionary

Dayan
{i} family name; Moshe Dayan (1915-1981), fourth General Chief of Staff of the Israeli military, former member of the Knesset, one of the founders of former political parties, former Defense Minister and Foreign Minister
dayan
Israeli general and statesman (1915-1981)
dayan
{i} title of a judge of a Jewish religious court
dayandırılabilir
Favorites