English - English
Definition of dayanışma, birlik, beraberlik in English English dictionary
- solidarity
English - Turkish
Definition of dayanışma, birlik, beraberlik in English Turkish dictionary
- solidarity
- dayanışma
Önce göçmenler, sonra siz. Dayanışma sosyal yamyamlık için bizim cevabımızdır.
-First the emigrants, then you. Solidarity is our response to social cannibalism.
Ekonomide hiçbir sistematik çalışma dayanışmayı öngörmez
-No systematical study in economy assumes solidarity.
- solidarity
- tesanütçülük
- solidarity
- tesanüd
- solidarity
- birlik
- solidarity
- {i} dayanışma, solidarite
Related Terms
dayanışma, birlik, beraberlik
Hyphenation
da·ya·nış·ma, bir·lik, be·ra·ber·likResimler
Favorites