A blood vessel burst inside his brain.
 - Beyninde bir kan damarı patladı.
Blood flows through blood vessels.
 - Kan, kan damarları aracılığıyla akar.
When he shouted, the veins in his neck stood out clearly.
 - O bağırdığında onun boyun damarları açıkça görünüyordu.
My daughter cut her veins with a piece of glass.
 - Kızım bir cam parçası ile damarlarını kesti.
A blood vessel burst inside his brain.
 - Beyninde bir kan damarı patladı.
The nurse hit a blood vessel.
 - Hemşire damardan enjeksiyon yaptı.
It's easier to cut wood with the grain.
 - Tahtayı damar yönünde kesmek daha kolaydır.