dırdır

listen to the pronunciation of dırdır
Turkish - English
grumble
beef
whine
nagging

Fred was very troubled by his wife's nagging. - Fred, karısının dırdırından çok rahatsız idi.

His nagging distressed her. - Onun dırdırı onu üzdü.

grouch

Tom says that I'm a grouch. - Tom benim bir dırdırcı olduğumu söylüyor.

bellyache
grumble, nagging, squawk, whine
continuous grumbling; nagging
jaw
quack
chatter
grumbling
rattle
moan
dırdır etmek
go on
dırdır etmek
nag

I don't mean to nag you. - Sana dırdır etmek istemedim.

dırdır etmek
(Argo) bitch
dırdır etmek
rattle
dırdır etmek
grumble
dırdır eden kimse
nagger
dırdır etmek
bellyache
dırdır etmek
(deyim) nag at
dırdır etme
(Argo) earbashing
dırdır etme
bellyaching
dırdır etmek
quack
dırdır etmek
squawk
dırdır etmek
to grumble, to nag at sb, to bellyache, to bitch, to carp, to grouch, to grouse, to rabbit (on)
dırdır etmek
grouse
dırdır etmek
carp
dırdır etmek
crab
dırdır etmek
grouch
dırdır etmek
beef about
dırdır etmek
whine
dırdır etmek
mouth
Turkish - Turkish
Bezginlik verecek biçimde söylenen söz
dırdır
Favorites