dürr

listen to the pronunciation of dürr
Turkish - Turkish
(Osmanlı Dönemi) (Dürdâne, dürre) f. İnci. İnci tanesi
(Osmanlı Dönemi) inci. İnci tanesi
English - Turkish

Definition of dürr in English Turkish dictionary

arid
{s} kurak

Bu kurak bir bölge, neredeyse bir çöl. - It is an arid region, almost a desert.

Kurak bir ülkeden yağışlı Avrupa'ya su ihraç etmek saf çılgınlık. - Exporting water from an arid country to the rainy Europe is pure folly.

arid
çorak
arid
{s} kuru

Bu şimdiye kadar gördüğüm en kuru peyzaj. - It's the most arid landscape I've ever seen.

arid
çatlamış
arid
kupkuru
arid
sıkıcı
arid
cansız
arid
sıcaktan kavrulmuş
arid
ilgi çekmeyen
arid
{s} kurak (toprak)
arid
{s} kuru (iklim/hava)
arid
{s} yavan
arid
{s} tatsız
German - English
scraggy

By craning down his scraggy neck at him, he asked him what Nick was doing down there. - Indem er seinen dürren Hals zu ihm hinabreckte, fragte er Nick, was er da unten tue.

(as) thin as a rake
sear
scrawny

Tom is a scrawny kid. - Tom ist ein dürres Kind.

arid
wizened
wizen
wispy
twiggy thin
twiggy
searly
withered
spindly
sere
skinny
aridly
weedy (person, body part)
seares