dünyevilik

listen to the pronunciation of dünyevilik
Turkish - English
secularity
worldliness
carnality
worldly
dünyevi
secular
dünyevi
earthly

You will never enter heaven unless you give up all your riches, position, and earthly ties. - Tüm zenginliğinden, pozisyonundan ve dünyevi bağlarından vaz geçmedikçe asla cennete girmeyeceksin.

You people are urged to drop the earthly impulse. - Siz insanlar dünyevi dürtüleri düşürmeye çağrılmaktadır.

dünyevi
worldly

All this worldly wisdom was once the unamiable heresy of some wise man. - Bütün bu dünyevi bilgelik bir zamanlar herhangi bir bilge adamın sevimsiz sapıklığıydı.

dünyevi
fleshly
dünyevi
terrestrial
dünyevi
terrene
dünyevi
earthborn
dünyevi
planetary
dünyevi
temporal
dünyevi
mundane
dünyevi
earthy

I have spoken to you of earthy things. - Seninle dünyevi şeyler hakkında konuştum.

Petrichor - (noun) the earthy scent when rain falls on dry soil; the smell of earth after rain. - Petrichor - kuru toprağa yağmur düştüğünde dünyevi koku; yağmurdan sonra toprak kokusu.

dünyevi
carnal
dünyevi
worldly, earthly, terrestrial, secular
dünyevi
earth born
dünyevi
{s} profane
Turkish - Turkish
dünyevilik
Favorites