dönülme

listen to the pronunciation of dönülme
Turkish - English

Definition of dönülme in Turkish English dictionary

dön
{f} turn

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

Mr Smith has not turned up yet though he promised to come. - Gelmek için söz verdiği halde Bay Smith henüz dönmedi.

dön
(Bilgisayar) transform

The caterpillar transformed into a beautiful butterfly. - Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.

In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations. - İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.

dön
wheel

What I like best is going on Ferris wheels. - Dönme dolaba binmek benim en sevdiğim şeydir.

Who were you with on the Ferris wheel? - Dönme dolapta kimle birlikteydin?

dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom isn't going to back down. - Tom sözünden dönmeyecek.

Tom refused to back down. - Tom sözünden dönmeyi reddetti.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas. - Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.

The Earth is rotating from West to East. - Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.

dön
return to

I'll return to get my handbag. - Ben el çantamı almak için geri döneceğim.

He left the Mexican capital to return to Texas. - O Texas'a dönmek için Meksika başkentinden ayrıldı.

dön
revert
dön
sheer
dön
return

After a long absence, he returned home. - Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.

When will you return? - Ne zaman geri döneceksin?

dönülmek
impersonal passive
dönülmek
to turn
dönülmek
to return, go back
Turkish - Turkish
Dönülmek işi veya durumu
dönülmek
Dönme işi yapılmak