cutting off; division; detachment of a part

listen to the pronunciation of cutting off; division; detachment of a part
English - Turkish

Definition of cutting off; division; detachment of a part in English Turkish dictionary

decision
karar

Bu kararı nasıl verdiğini daha sonra açıkladı. - He explained later how he made this decision.

Yurtdışında okumaya karar verdim. - I made a decision to study abroad.

decision
karar almak

Karar almakta zorlanıyorum. - I have trouble making decisions.

Bir karar almak zorundayız. - We have to make a decision.

decision
(Askeri) HÜKÜM; İLAM; KARAR: Bir askeri mahkemenin, herhangi bir hususta verdiği hüküm
decision
come to veya make a decision karar vermek
decision
{i} kararlılık
decision
kararlılık/karar
decision
sebat tereddütsüzlük
decision
ilâm
decision
yargı

Arkadaşlarımın kararlarını yargılamamaya çalışırım. - I try not to judge my friends' decisions.

Yargıçlar bir karar verdiler. - The judges made a decision.

decision
{i} sonuç

O kararın geniş kapsamlı ve ciddi sonuçları olacaktır. - That decision will have far-reaching and serious consequences.

Bu kararın geniş ve ciddi sonuçları olacaktır. - That decision will have wide and serious consequences.

decision
{i} hüküm

Hükümetin kararı üzerine büyüyen öfke var. - There's growing anger over the government's decision.

Öğrenciler hükümetin kararına karşı protesto yapıyorlar. - Students have been protesting against the government's decision.

English - English
decision
cutting off; division; detachment of a part
Favorites